bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arjantinli sıyrık yönetmen. filmlerini izleyen kişide karnına yumruk yemiş hissiyatı uyandırır. uçlarda filmler çeker iyidir hoştur elit kesim falan sevmez bunu niye çünkü adam uyuşturucu ensest gibi noktalara değinir filmlerinde ayrıca normal bir yönetmen gibi bu filmi izleyin diye de film çekmez filmine sizi almamaya çalışır gerek açılarıyla gerek hareketleriyle bu benim hikayem ve sen asla bunun içinde olmayacaksın der. şimdilik 3 uzun metrajı var (bkz: seul contre tous) (bkz: irreversible) (bkz: enter the void) love isimli filmini merakla bekliyoruz
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      love adlı filmi bildiğin viral prezervatif reklamıydı.
    3. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanatsal karakterini hep egon schiele ile benzettiğim yönetmen. sonunun egon schiele gibi olmayacağı kesin, ama değerinin anlaşılması konusunda endişelerim var. (bkz: 28 yaşında gripten ölmek) filmleri için: Irréversible, Enter the void, Love
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      herkesin kaldıramayacağı filmler yapan enteresan fransız yönetmen. ben bu adamı ve filmlerini seviyorum. aykırı olan ne varsa filmlerinde var ki biz buna alışık değiliz bu yüzden seviyorum belki de. erotizm bağımlılık şiddet dram ensest gibi oldukça cesur konuları zirveye çıkan özgünlüğüyle yüzümüze çarpa çarpa izletiyor. filmleri kendinizi oynamaktan alıkoyamadığınız bir yara gibidir izlerken ne kadar rahatsız olursanız olun yine de izlemek istersiniz. sanat onun için bizim gördüğümüz düşündüğümüzden çok farklıdır ve bu sebeple onun filmleri farklı ilham verici bence. kurgudan çıkıp çekimlere gelince mekanlar renkler kamera açıları da oldukça etkileyicidir. herkesin sevmesi beklenmemeli, kendi izleyici kitlesini oluşturmuştur zaten.
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- filmler çok sert degil, izleyiciler çok yumuşak. --- spoiler --- love
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün requiem for a dream filmini izledikten sonra aklıma climax filmi geldi ve bu yönetmene bir kez daha saygı duydum. Deli meli ama seviyorum galiba bu adamım filmlerini. Hafiften yarı otobiyografik esinlenmelerinin olduğunu hissettiren Love filminde dehşet bir replik var: “Kan, sperm ve göz yaşı içeren filmler çekmek istiyorum. Bu hayatın özü gibi bir şey. Bence filmler böyle şeyler içermeli”
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bana göre en iyi filmi enter the void olan, sayko ama olağanüstü bir yönetmen. yalnız hiç unutmuyorum, şöyle bir soru görmüştüm; siz hiç silah sesiyle başlayıp, cumshot ile biten bir film gördünüz mü? ulan, ne zaman aklıma gelse gülüyorum buna.
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sanatını, izleyiciyi rahatsız ederek beyaz perdeye aktarmayı tercih eden biri. Hayranı değilim ama vermek istediği mesajları takdir ediyorum. Bunu neden bizleri rahatsız ederek yapmak istediğinin farkındayım. Geçen gün (bkz: blu tv) başlığında, (#4330735) nolu entryi girerken aklıma gelmişti kendisinden bahsetmek.. Aslında 7 film falan çekti. İlk işi bir kısa film. Bu iş Cannes da en iyi film ödülünü alınca, filmin uzun versiyonunu çekmeye karar veriyor ve (bkz: seul contre tous) filmini çekiyor. Böyle bir alakadan sonra uzun metrajlı filmlere başladığını düşünüyorum. Kendi popülarite kazanış hikayesini birinci ağızdan anlattığı röportajında, Fransa'da bir barda (bkz: Vincent Cassel) ile karşılaştığını ve sohbet ederken Vincent abimizin "Monica da çok istiyor. Bizim için bir film yapsana" tarzındaki önerisinde Gaspar Abimiz "Love diye bir senaryom var buyrun çekelim" şeklinde yanıt vermiş. Tabi Vincent de Love gibi bir filmde yer almak istememiş. O yıllarda (bkz: (bkz: Monica Belluci)) ile evliler ama her ne olursa olsun kamera önünde o şekilde seks yapmayı tercih etmeyiz demişler. ( e yani) Tabi Gaspar Noe abimiz her filminin hem yönetmeni hem senaristi. Madem öyle oturalım başka bir iş üretelim diye düşünüp, başrollerinde (bkz: Monica Belluci) ve (bkz: Vincent Cassel) olan (bkz: Irréversible) filminin çekimlerine başlıyorlar. Ki bu film, yönetmenin en çok tutan işi aynı zamanda. Bu filmle ilgili görüşlerimi kendi başlığında yazarım vaktim olursa. (bkz: tarihin en rahatsız edici sahnesinin bulunduğu film) Tabi Gaspar'ın konuşulmasına sebep olan şeylerden biri de kreatif sürecin tamamını kendi yönetiyor olması. Kurguyu, senaryoyu falan geçtim bizzat kamerayı kendi tutup sahneleri çektiği bile olmuş. (ki tüm filmlerinin senaryosu ona ait bazılarınında yapımcısı) Sonra (bkz: enter the void ) filmini çekiyor. Ki bu film yıllar sonra yapacağı (bkz: climax) filminin fragmanı falan gibi bence. Bu film de gişede başarı elde edemiyor. Ve çok büyük paralar harcanmış olsa da ilgi görmüyor. Love filmi her ne kadar 2000'li yılların başında Monica'ya falan sunuldu diye yukarıda anlatsam da Gaspar bu filmi 2015'da çıkarıyor. İlgi görmüyor hatta ilgi görülmemesi gerektiğiyle ilgi görüyor bu film. Zira sahneleri çok pornografik. Sanat camiası ikiye ayrılıyor bu filmle ilgili. İçinde pornografik sahneler var demeyelim de içine bir iki duygu katılan porno desek daha doğru. Ki keşke bu kadar abartmasaymış da diyorsunuz çünkü cinsellik dışında başka duyguları, özellikle de pişmanlığı hayvan gibi iyi temsil etmiş bu filmde. Ben ana karakterin özlem ve pişmanlığını çok iyi hissetsem de gereksiz bir biçimde pornografik içeriğe maruz kalmış gibi hissediyordum filmi bitirdiğimde. Yönetmenimizle ilgili bir diğer bilgi, insanların filmlerini yarıda çıkıp gitmesinden hep keyif alıyormuş. Her zaman filmiyle ilgili olumsuz yorumları dinlemeyi sevdiğini söylüyor röportajlarında.. ki bence insanların suratına bakıp mesajı doğru yere gitmiş mi onu görmek istiyor. Tabi onun için filminin çok iyi görüp görmemesi, sevilmesi falan çokta mühim değil. çünkü Fransa'nın sanat anlayışında böyle şeyler var. Mesela izlemediğim ama neyden bahsettiğini az buçuk tahmin ettiğim (bkz: Mavi En Sıcak Renktir) filmi gibi, Fransa da hep popüler olan bir görüş var. biraz tenasüllü sevişme sahnesi ekleyelim de sanat filmi olsun aptallığı çok yaygın. Fransa devleti tarafından da maddi destek aldığı için Gaspar abimiz özgürce ve hiçbir filtreye sokmadan mesajını nasıl vermek istiyorsa öyle veriyor. Aslında adamın zihninden çıkan karanlığı, hiçbir maddi ya da eleştirel kaygı olmadan üretmesi açısından işleri gereğinden fazla, alışık olmadığımız kadar natürel. Misal 2018'de (bkz: climax) filmi çıkıyor..... Beni en rahatsız eden filmi neresini nasıl yorumlayayım bilmiyorum. Ama filmin afişi bile adamın dehşet derecede provokatör gorsel olduğunu kanıtlar cinsten. Bakın bana böyle dediniz böyle nefret ettiniz.. Şimdi ne hissedeceksiniz? dercesine.. Tabi bazı sahneleri efsane uzatıyor gereksizce izliyorsunuz, okey anladım diyip, ileri sarmak istiyorsunuz. Ama adam sadece kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor. Tamamen kendinizi bırakıp bakalım nasıl delirmiş manyak adam diye oturup izliyorsunuz. --- spoiler --- Özellikle Climax de LSD etkisinde insanların ne tepkiler verdiğini anlatırken, bize canavarlar, ışıklar, absürt boyutlar göstemek yerine sadece uzaktan bir izleyici hatta o ortamdan biri gibi hissettirmesi çok kuvvetli bir duygu. Ya da İrréversible de daha ilk sahnede hiçbir şey bilmezken mekanın kokusunu anlamaya çalıştı beynim. Havasız ortamı, berbat kokuları falan yaşar gibi oldum. Ve mimiklerim gergin falan izledim muhtemelen. Bu açıdan sahiden tebrik edilesi bi adam. Sizi konforlu koltuğunuzdan alıp var ettiği kurmaca bir iç mekana yakanızdan tutup azar azar çekiyor. --- spoiler --- Tüm bu bilgilerle birlikte benim işlerini izlemeyi sevdiğim manyak bir adamdır kısaca. Sinema sevdalılarına ve benim gibi 'şöyle bi şey izlesem de kendime hemen gelemesemcilere' önerilir.
      1iyi ki hayranı değilmişim tez azmışım.. bi daha bilgisayardan sözlüğe girmicem... - kavunsu 28.02.2022 00:34:52 |#4331454
      2favlıyım sonra okuycam söz - minikpolis 28.02.2022 00:38:48 |#4331457